Yazarken Sıkıldım

İnsanın canı sıkkın olduğunda her şey nedense daha bi boktan görünüyo insana.Aynaya bakınca dünya güzeli olsan yemiş gibi hissediyor insan.Bacaklarım bile daha çarpık görünmeye başladı mesela.Oysa benim sütun gibi bacaklarım vardır.Taş gibidir.Etek giymekten de bu yüzden nasıl zevk alırdım,bacaklarımı sergilemek için değil tabi.Ama yakışıyo doğruya doğru.Ama bugün etek bile kendimi sümsük hissettirdi.

Son zamanlarda ööle boktan şeylerde yaşamadım ama sanırım biriktirdiklerim patlak vermeye başladı.Nagu doktora gitmem gerektiğini,bunun iyi geleceğini sööledi.Haklı belki de ama doktorlardan nefret ediyorum.Aklıma T*geliyo belki de.Hele o cerrahi asistanların kalkık burunlarını ve skindirik havalarından gına geliyo.Gideceğim servis neticede kasapların meclisi olmasa da karşıma geçip eee hadi anlat diyen zibidileri çekecek değilim.Beni anlamıyorlar neticede.Hoş ben bile kendimi anlamıyorum,el neden anlasın,nasıl anlasın.He bi de her boku terimsel olarak anlatmaları ayrı bi illet.Terim deyince,vakti zamanında hastanede refakatçi olarak kalmıştım.Bütün bir gece koridorda doktorların sohbetlerine tanık olmuştum.Resmen Nuri Alço modunda geziniyor,sohbet ediyorlardı.Elinde viski bardağı,üstlerinde röpteşampır eksikti bazılarının.Hani hasta gelse de kessek biçsek,Latincemizi iki öttürsek modundaydı.Hasta yakınlarından birisi durumu sordu.Hasta yakının okuma yazması elbet vardı ama aspirationda zorluk çekiyor deyince anlamayabilmesi kolay olmayabilirdi.Bi de bööle havlar gibi konuşuyorlar ya sikerim sizin doktorluğunuzu da tıp dilinizi de.Ben anlatmıştım kendimce.Hayır yani Latince bilmediğimi kim söyleyebilir.Şakıyordum da bu arada siz Patri derken ben ek-kök ayırıp konuşabiliyordum.

Nereden nereye geldik yine.Harbi daha mı kilo aldım ben lem.Aldım almaz olasıca kiloları.Ramazanda almayan varsa söylesin yahu.Ama daha mı çirkinim ya.Tüy-kıl yolma olayına da girmem gerek.Şööle bir gitsem de kuaföre rötbalans ayarı çektirsem falan.

Bu yazıyı yazmak fena sıktı beni.Sikeyim bööle hayatı.