29 Temmuz 2012 Pazar

Mürdüm Eriği Gördün mü Deliği?

Zamanında bazı arkadaşlarım yoğunum dediğinde taşşak geçiyorlar sanırdım, yanılmışım.
Her defasında yoğunum diye söylendiğimi farkedince aslında birilerinin de benimle taşşak geçtiğini anladım. Yukarıdakinin adaletine laf edilmez ama neden şöyle 2 yakamı 1 araya getirip hani götümü yaya yaya oturamıyorum. Her an bir koşturma, her an bir stres sinir içindeyim. En son annemin ameliyatını anlatmıştım, çok şükür hanım ağa iyi durumda, o kadar iyi durumdaki günlük şikayetlerine ve ne zaman evleneceksin naralarına başladı. Cevap, bilmiyorum.

Aslında bizim beyle düğün tarihi hakkında konuştuk da, nereden bakarsanız bakın, önümüzde 1-2 sene var. Durum: vahim. Aslında vahim değil ama yaşıtlarım çoluk çocuk, hatta 2.çocuk modundayken ben sanki yarışta en arka sıradayım. Aslına bakarsanız bu durum yarıştan da beter. Zaten feysin Allah belasını versin diyorum, ne zaman açsam en az 3 kişi evleniyor, en az 3'ünün çocuğu oluyor falan filan. Millet yangından mal kaçırmaya fena odaklanmış arkadaşım. Yakında feys= evli feys olunca harbi feysimi de kapatacağım. Gerçek hesabımda sanırım 700 arkadaşım var, neredeyse bu gerçekliğin %50'si evlendi ya da nişanlı. Durum buyken, kafam karıştı.

Verdiğim sözleri tutamadım. Tutamayacak kadar yoğun ve bir o kadar da maddi açıdan sıkıştım, elimi attığım, hadi arkadaşlar pambık eller cebe, herşey minik dostlarımız için dediysem de kimse el atmadı. Buradan beni sevenlere sesleniyorum: Acilen herkes 10'ar lira diyeceğim hesaba atsın, tabi ilgilenenler bana ses etsin, hesap no'sunu göndereyim!

E ne diyordum, benden zırnık çıkmadı. Çıkamama sebebi, art arda gelen malum ameliyatlar.
Tabi sizin hiç bir şeyden haberiniz yok.
Bayram dönüşü,Üsturupsuz ameliyat oluyor, hem de götüm götüm korktuğu ve kaçtığı noktasından, kulak burun boğazdan. Her birinden ayrı ayrı. İstanbul'da bu konuda çalmadık kapı, gitmedik doktor bırakmadım ama sadece yusuf yusuf ve ben kaldık tek. Doktorların her biri ayrı ayrı muayene etti ve sonuç aynı: Acil ameliyat!

Meğersem yıllardır beyne giden damarlarım tıkalıymış, oksijensiz yaşam sürdürüyormuşum. Nasıl ya?! derseniz, ben de bir halt anlamadım. Ama acilen ameliyat olmazsam, durum fena.

Adam akıllı KBB'ci tanıyan varsa, bi zagmet bana ses etsin.

Yoğunluk dedim ya, o kadar fitne fecir durumdaydım ki bugün 10 dakikalık arada tüy yolma eylemine gittim, kaşlarım resmen aldı başını gidiyordu, her ne kadar tüysüz olabilecek konumda da olsam. Derken, özgürlük istiyorum ulan.

Çalışmak zorunda olmayacağım bir dönem. Hayır, çalışayım da hani köle mode:on olmasın. Yeter diiiiiğ mi?

Bu hafta geçmişten gereksiz kim varsa aradı.
Abartmayayım ama cidden ismini,adını,sanını tanımadığım kişi bile mesaj attı, saçma sapan su bulandırdı. Buradan birkez daha yazıyorum: benim medeni durumum:nişanlı.Açık ve net.Nokta.

Of. İşe dönmem gerek. Unutturmayın da bu gereksizliği yazayım.
Ve kızlar, erkekler adına hep bize yükleniyorum da, erkekler de pek para etmez ya.
İstisnalar olsa da.

Kaçıyore.
Hı unutmadan, bu sıcakta niyetli olmak cidden zor, gücümü arttırsın Yukarıdaki.
İyi Ramazanlar.

15 Temmuz 2012 Pazar

Kafa Sikmece Vol.3

RESMEN kadın milleti kafa sikmeye meyilli.
Kendimi de işin içine katarak konuşuyorum.
Abartmadan, özümüz bu hacum. Fazlası yok. Bugün yine tasdikledim,onayladım ve Allah'ıma 17362 kez şükrettim, içimdeki akrep için hamd olsun dedim.

Pazar sabahı siz mis gibi, yumuşacık yataklarınızda yatarken, ben iş güç peşinde ter akıtıyorum. Siz sabah kahvaltınızı yaparken, ben çoktan bilmem kaçıncı saatimi işte tüketiyorum ve çoğunuz brunch için yer ararken ben öğle yemeğine çıkıyorum, koştur keramet hem de.

Bugün de çıktım. Her gün gittiğim yerden bögh gelince farklı bir yere gideyim dedim. Derken, iş arkadaşlarımdan birisi de bana eşlik etti. Biz bööle 2 hatun sıcaktan yakınıp aynı zamanda zıpzıp serin bir AVM'ye girerken, peşimize pek de hoşlanmadığımız bir tanıdık takıldı. İtiraf edeyim, ben pek de bu aralar insan-sever değilim, hele de çok konuşan tiplere felaket kafa göz dalmak istiyorum-sinirlerim de fazla bozuk değil:p Ama bilemicem. Derken- e hadi katılsın deyip sesimi çıkarmadım, neticede 45 dakikalık aram vardı- ötesi ne ki?!

Keşke bööle demez olaydım bilökcan, resmen yediğim yemekten tiksindim, oturdum sandalye battı. Hanım ablamız bir açtı ağzını, susmak bilmez. Yürüyen merdiven bile o kadar yavaş hareket ettiğine pişman olmuştur, o kadar.

Malum diyet mode:on aktive edildiğinden beri, hafif gıdalar yiyorum-^ ama artık fazla kilolarımın olmadığı- sadece bağırsaklarımda sorun olduğu netleşti- ameliyat şart'mış, sanırım hücrelerim yenilenmiyor-^ yine de sıcakta insan evladı az yer mentalitesinden dedim. Demez olaydım, keşke böööle yağlı şeyler yeseydik de kız biraz sussaydı.

Masaya oturduk saat: 13.00.
Mikmik kafa sikmeye, yakın zamanda tanıştığı sevgilisiyle 1 hafta sonra evleneceğine, çocuğun 3 gün önce bunu istemeye geldiğine, işte balayından tutun da çocuklarının adına, işte ordan kaç çocuk yapılacağına, üzerindeki elbiseyi, saçındaki tokayı tokmaklısının aldığına her bokunu anlatmaya başladı. Resmen transa geçmiş gibi, susmadan hem yiyor, hem de anlatıyordu. Anlattıkça anlatıyor, şen şakrak kahkahalar atarak, gece hayatlarından bahsediyor, işte resmen caka satıyordu. Satsın da hiç susmadı.

Saat 13.18!
Yemeklerimizi acele acele yemeye başladık, resmen ölecektim. Tam o sırada, sevgilisinin bilmem birşeyi nasıl da yapabildiğini falan anlatıyordu, yalan söylemeyeceğim, dinlemiyordum. Ama beynim sikildi.

Saat 13.35!
Son 25 dakikam kalmıştı ve.
Dayanamadım.
Biraz sussan ama yemek yesek,kafamı siktin bebeYim dedim.

Kız durdu, ağzında lokma.
Birşey diyemedi.
Sonra iyice çirkefleşti. Orosbu!

Sen nişanlaydın diiiğ mii?
E düğün?

Sadece baktım.
Ve evet, o cümleyi söyledim.

Oral yaparken condom mu kullanıyor, ondan sonra mı böyle oldu götün başın?

İş arkadaşım şok!
Yan taraftan geçen garson şok!
Kız kalakaldı.
Direkt saydırdı.
Ben ise gayet sakin, masadan kalktım ve uzaklaştım.

Taabeeeğğğ böyle olmadı.
uheuah yeakyeak.
Böyle oldu da olmadı.
Kafam da bunu canlandırdım, kıza baktım ve sadece evet, acelemiz yok, herşey güzel olsun, ben aceleyle ilerleyen ilişkilere pek de sıcak bakmıyorum. Neticede nişanlıyız, yangından MAL kaçırma çabası niye? Di mi ama? dedim iş arkadaşıma.

Baktım, o da darlanmış.
Evet, haklısın, zaten kariyer de önemli dedi.
NETİCEDE bu kızın bu kadar mikmik kafa sikmesi yarasından.
Kendisi 2 yıllık mezunu olduğundan- anlamsızca - kendine bir yara yapmış. Komplekse gerek yok, hem zaten herkes doktora yapsa- farkımız olur mu? uheua.

1 saat boyunca kafamı sikeceğine, kendini siktirsene bebeYim demek istedim.
Ah diyemedim.
Ve cidden sakince kalkıp iş yerine geri döndüm.
Ve hala beynim zonkluyor!
Cidden bu karı milleti ne mal bilökcan! Ne diye göğsünü aça aça benimki daha iyi daha iyi diye ortada geziyorlar, bir gün birisi madem bu kadar iyi benim olsun layn diyecek, o olacak! Beter olsunlar.
Beter!

14 Temmuz 2012 Cumartesi

Kafa Sikmece Vol.2

Mis gibi çıtır pıtır Eti Form yiyorum, Eti Form deyince yüzünüzü ekşitiyorsanız, H5 diyorum. Ama abeeey bu Mısır ve Pirinç Patlağı var ya.Fena bişiii. Güya ara öğün diye resmen 1 pakette bulunan 10 tanenin 7.sini şuan mideye indiriyorum. Güya akşam yemeği yemeyeceğim de falan fişman. Hı evet, diyetteyim hocam. Kaçıncı günüm,saymıyorum. Saymaya gerek mi var? Nasılsa her gün bir sonrakinden daha berbat ve daha nasıl derler sikindirik, aslına bakarsanız, bir önceki bir sonrakisi de yok, her biri bildiğiniz, ilk gün gibi.

Normalde çok yiyen bir insan değilim, zaten her hatun aynı yalanı söyler de oturdu mu 1 orta boy pizzayı mideye indirir. Zaten hatunların söylediği 3 laftan 1'si mutlaka sallamadır. Mesela, her hatunun vücudu orantılıdır, her birinin vücut kütle indeksi tamdır, her biri ideal ölçülerde, ideal boy ve kilolardadır. Hı, anan. Oysa her birimizin saklı gizli tuttuğumuz etleri yağları vardır. Mesela, hani şu Koton'da satılan, sımsıkı böööle korsemsi atletler falan var ya, onlar tam bir hayat kurtarıcısı. Yalan değil, dar gömleklerin altına atlet niyetine giymek, bi de bööle çek çek uzadığı için, totosu biraz daha geniş hatunlar için uzun koruma görevi görüyor. Yaaav bööle işte.

Demem o ki, ben cidden çok yemem. Amma, bazen resmen öküz olabiliyorum. Mesela, bazen gözüm döner, 20 nugetı mideye indirebilirim. Ya da bildiğiniz paket dönerleri alıp yarım ekmek arası bol ketçap bol mayonez bol hardal bol acı sos ve bol turşuyla götürebilirim. Öküzleşebilirim. Ama bunu her bağ-yan yapar da yapmam der, yoksa kendi halimize kalınca, resmen ağzımız yüzümüz yağ içinde kalır, oh mis. Mideniz bulandı mı? Huheuha bulansın :o :)

Ama abi ben de bir hazımsızlık fena. Zaten malum bi de zamanında mide kanaması geçirince, dedim kızım dur, yavaşlat, o turşular, acı biberler taam. Bi de tartı da 60+ görünce of dedim, lan evlensek düğüne giyecek gelinlik bulamayacağız. Benimkide laf amına koyayım, düğüne ne giyeceksem, gelin ola-ma-yacağıma o kadar odaklanmışım ki- bilmem anlatabildim mi? Derken, yemeği düzene sokayım dedim, yoksa o bana sokacak.

Bi de bilökcan fena şişim. Hani klasik karıların uyduruk sikimsonik şişliği değil, bildiğin şiş, sancı yapan, acıyla kıvrandıran. Ben de bir el attım. Zaten işten gelip saat 10'da yemek yemek neyime laaayn benim?

Şu an durum gayet stabil. Herşey yolunda, ilginçtir ama 1 hafta dolmadan resmen, 1,5 okka hafifim. Daha raadız hacum. En azından ödem mödem biraz şişlik gitti. O uyduruk ot mot'ları da içebilsem daha iyi olacak ama her sike alerjim olduğundan. I ıh. Ben de bundan mütevvelit, Eti Form cansın. Mis.

Çay içmek de mis.
Ama kahve ah.
Özledim lan 3in1out seni.
Neyse, bir gün-elbet-buluşacağız.Yersen.

12 Temmuz 2012 Perşembe

Gökten Meteor Gibi Nah Gelmesi

Bugün yine ev sahiplerine çok sövdüm,yalan değil. İstanbul'da ev sahibi olmak amına koyayım sanki İngiltere'de lord olmak gibi. Özellikle Bakırköy ve çevresinde nedense ev sahiplerinin burunları kaf dağlarında, götleri ise ayrı bir alemde kayıyor. Gerçi çoğu kiracısına kaymaya çalışıyor ama abicim bu ne götlüktür? Amacınız ne birader? Her biriniz mi orosbu çocuğu olursunuz? Taaaam, hepsi aynı değil, tenzih ederim de abi yok ben mi seçiyorum, bana mı seçmece geliyor bu gavatların her biri anlamış değilim valla. Hürriyet Emlak'ta bakmadığım ev, acizane yorum yapıp aramadığım emlakçı kalmadı. Her biri ayrı bir ayar etti, cabası.

Zaten kiralar almış başını gidiyor, yarı bodrum, yüksek giriş diye kakalamaya çalıştıkları aleni bodrumlar, 2+1 diye yazıp da 1+1.5 çıkan dairelere ulan nasıl da 900 liradan ağzınızı açıyorsunuz? Bugün sözüm ona 2.katta diye aldanıp aradığım daire ne ara zemin oldu anlamadım, abi siz bodrumları da mı kattan sayıyorsunuz?

Hayır, bi de üstüne pişkin pişkin evim bakımlı,boyattım,yok işte boyası yeni,kapılar da yeni boyandı,yok pencerelerde boyalı mis diye aynı kelime üstüne 10000 cümle kurmuyorlar mı? Amına koduğumun evladı, sanki bana mı boyattın o evi? Ulan ev senin,tabi bakım yapacaksın, ahırı bile temizliyor atına değer veren seyis,at sahibi, sana ne oluyor zınzın kafa sikiyorsun yok boyatmışmış; he bi de neymiş evi kombiliymiş, ulan yıl olmuş 2012, İstanbul'un göbeğinde, merkez semtte sobalı ev mi kalır Allah'ın dangalağı, zaten sen bana + birşey mi sunuyorsun orosssspuuuu çocuğu?

Kapısı çelikmiş, yok efenim hedeymiş hüdeymiş, sen bana depreme dayanıklılığından bahset hacım, bırak kapısını bacasını, sen bana kolonların sağlamlığından bahset dürzü. Kira zaten almış başını gidiyor, bi de depozito var ya, en az 2 ay depozito, taaam buna taam da ulan ev kirası 750'yken 2 ay depozito istiyooom diyen ev sahibinin 3000 lira depozito istemesi de ayrı bir ironi? Ulan o zaman 4 aylık depozito olmuyor mu? Yok 2 aylıkmış. Ulan bu neyin kafası amk!

He babam, nikahı da vereyim mi? Olmadı gelir 2 kese atarız.
Neymiş, arkadaş gelir miymiş? Abi bu neyin kafası ya?! Yüzüğümüz de var parmağımızda,üstünde adımızın yazdığı bir kartvizitte. Sen gibi, anası babası belli olmayanlardan da değiliz; hayır, pezevenk değil ki benim akrabalarım,dostlarım,erkek olup olmaması seni kassın,rahatsız etsin! Götün gider diye korkuyorsan, abi ne diyelim, yalama yapmışındır sen,korkma.

He bi de ne vardı? SSK'lı kefil. Pardon kredi mi çekiyoruz? Hayır, sen bana kiraya mı veriyorsun evi, yoksa satıyor musun? Ayrıca, artık SeSeKa diye birşey yok, onlar bildiğin SGK! Ssk var mı? Nasıl var mı lan? Ulan n'apcan? İlaç mı yazdıracaksın? Hayır, sanane lan. Hayır, benim meslekte sosyal güvencesi olmayan mı var? Yok, kefilmiş. Oldu, o da olur, bi de üstüne bir hemoroid kremi.

Sikerim lan.
Ev tutmasını da ev sahiplerini de.
Evini 2 süsleyip kendini bey sananı da.
Ev sahibi olup da kendi kiracı günlerini unutanı da.
Ulan bizim de evimiz var, taş gibi. Ama memlekette, bu siktiğimin memleketinde değil. Biz böyle miyiz? Değiliz, halden anlarız.

Ama yok anam bacım, bu sıçtığımın memleketinde, gözümden düşüren insanlığı.
Sıçmışım sizin ecdadınıza.
Adam değilsiniz, adam...

6 Temmuz 2012 Cuma

Hayat Sizi Sikiyorsa Zevk Almaya Bakacaksınız


Çok zor bir hafta geçirdim.
Resmen gittim gittim geldim.
Hani film çekecek olsalar ve benim bu haftamı alsalar, kah flashback'li kah entrikalı kah gözyaşlı bol şaşırtıcı sahneler yer alabilirdi.

Gayet normal giderken herşey, pat diye, kardeşim aradı. Behzat Ç'vari heee diye açtım, aplaaa diye bööle ağlamaklı bir ses geldi. N'oldu? dememle elimin ayağımın buz kesmesi an sekmedi,aynıydı. Annemi acil ameliyata alacaklar dedi ve oraya çöküverdim. Elim ayağım buz kesti dedim ya, daha da abartabilirim, dilim damağım kurudu, resmen fena'lardaydım. Durumu izah etti. Yine anneciiiiim kendine bakmadığından, yine aldırmadığından geç kalınmış bir rahatsızlık. Allah'tan ki kardeşim burnundan kulağından tutup doktora götürmüş annemi. Annemin uzun süredir sırt ağrısı vardı, bu ağrıları biz biraz tontişliğe bağlıyorduk, meğersem her biri böbreğe bağlıymış. Böbrek çeperleri yorulmuş, inşaat malzemesi çıkarmış. Onlar da safra kesesi olmadığı için, daha da çepere odaklanmış ve annemi bu duruma getirmiş.

Apar topar annem sabahın kör saatinde ameliyata alındı.
15 dakika demiş doktorlar, bana da öööle dedi kardeşim.
Malum uzakta olunca nereyi,kimi arayacaksın nereden bileceksin? Bilemedim, bilsem ne fayda, kafa mı kaldı.

İşteyken bile zaman pırpır geçerdi, o gün sabah saniye geçmedi, resmen akreple yelkovan benim taşşak geçiyordu, 10 dakika da bir kardeşimi aradım, aradım da aradım. Tam 1 saat 12 dakika sonra haber geldi. Gelmez olaydı. Annemi yoğun bakıma aldılar! Aldı'lar ne, ben herkese bakıyorum, herkes bana, odadaki herkes bana, bardak yerde. Ne diyemeden, karşıdan gelen tepki şaka laaan şakaaa! Şaka mı? Sikerim lan senin ebeni! Ne diyorsun sen ne şakası! Tabii çaldım kalayı, suçlu ben oldum. Şaka kaldıramayan zihnim!Sikerim cidden.

Derken, anneciiiim'le konuştum, mis gibi sesi geldi.
Hala narkoz etkisiyle iyiyim kuzum sen iyi ol,merak etme dedi.
O kadarı da yetti.
Sesini duymak yetti.

Ve sonrasında, bomba geldi.
Peder bey geldi.

WTF?!
Ne?

En son bizi terkettiğinde görmüşlerdi sanırım birbirlerini.
Ne akla hizmet?
Duymuş gelmiş, yanında olmalıyım mı demiş?
Ne demiş bilemedim ama gelmiş.

Benim anne'li baba'lı sahnem, annemin gitme çığlıklarının arkasında babamın kapıyı çarpıp kendi alemine giderken peşinde bıraktığı ağlayan eşi ve 2 çocuğuydu. Sonrası zaten, siktiriboktan. Sonrası malum, bol acı, bol gözyaşı, bol hastalık, bol felçlik ve şimdi düze çıkış. Ve peder beyin şimdiki gelişi çok sikik. Boyu kadar 2 kızı olan güçlü 1 kadının yanına gelen yabancı bir adam. Farkı var mı?

Ama yine de hani çok bir pikachu be!
Hani insan diyor, ulan baba madem bugün 18.yılımıza girecekken sensiz, daha doğrusu eşsiz annem, şimdi bu geliş. Fena oldum. Ameliyata mı kafayı takayım babamın ansızın anneme gelip geçmiş olsun, iyi ol, çocukların sana ihtiyacı var demesi. Çok çook çoook işte öööle ne bileyim.

Kardeşimi düşündüm, düşününce daha da bir tuhaf oldum. Mesela, benim anne'li baba'lı sahnelerim oldu ama onun hiç olmadı, hani filmlerde derdi ya Sezercik, ona sorulduğunda,Bugün hayatımda ilk kez babamla ve annemle uyumak istiyorum.Sonrası malum, Ediz Hun babaya, Hülya Koçyiğit anneye sarılır falan. E heralde biz de bööle birşey yok da ne bileyim, kızcağız ilk kez annesiyle babasıyla aynı ortamda bulunuyor, keşke bu ortam, hastane ortamı olmasaydı. Koridorun bir başında annem, diğerinde babam, ama babam gelmiş lan.

Ve şükür annem iyi, zaten iyi olsun, bi de annem cidden iyi, acısı sızısı var da annem iyi, sesi daha bir cıvıldıyor acısına rağmen, babam bir adım atmış, oysa yıllar. Neyse lan.

Şok şok derken, fena yorucu bir haftaydı işte, resmen götüm yer görmedi.
Konuşamayacak kadar çok aft'ım da oldu.
Oh hayırlara vesile olsun.

Derken, cuma geldi dedik. Bugün de evi 40'ladım resmen.
Yeni oturdum desem yalan olmaz. Yarın bir de her Türk evladının 8382027732 kez girmesi gereken o siktiriboktan sınava yine giriyorum. Ha bir sik olacağından değil ama devlet iyidir mantığından kurtulamayan büyükler için giriyoruz, ulan devlet mi kaldı ki iyi olsun, tekeline aldı bizi oynuyor, daha ne? Sınava gireceklere, daha doğrusu sınavın gireceklerine bol şans diliyorum, zaten ötesini dileyemem ki, zevk almaya bakın, n'apalım hacılar her gencin başına gelir, olur olur. Geçer.

Mesela bugün, meymur atamaları açıklandı, mesela şahsım yazdığım yerlere +++ puanla, giremedim. Oysa anlamsızca, ilk tercih benim puanımdan -12 puanla eleman aldı, işte burdan da anlaşıldığı gibi biz yanlış biliyoruz, bu sınavda daha az puan alan kazanıyor ya da daha bir sakallı tanıdığı olan, işte her ne siktriboktansa.

Ve derken, yatayım. Artık götüm yer gördü ya, yayılayım, bu arada izne çıkacağız yakında, az kaldı, oh!

Ve Allah'ım bize bir şans verdiğin için çok teşekkür ederim.
Dinimiz amin.