3 Ağustos 2012 Cuma

Tatil Öncesi: Gelecek Ay Görüşürüz

Yazacak çok şey varken, yazmak istemiyorum. Zaten aldığım kitapları da okumak isteyip de okumuyorum. Bana bakıyorlar melul melul ama 3 sayfa sonra bünyeme ağır gelen bir durum var. Oruçtan mıdır nedir kolumu kaldırmaya mecalim yok. Aslında orucu bahane etmek istemem ama sanırsam bu sıcaklar fena fena.

Diyet yapıyorum bir de. Ramazan diyeti.
Bir halta yarıyor mu bilmem ama canım herşeyi istiyor, sulu olan herşeyi.

Gerçi dün nasıl bir yağmurdu, su olsun olmasın istedim. Tam da minnak kedicikleri izliyordum, usul usul mama yemelerine bakarken ani bastıran yağmur, hepsini kaçırdı. Kışın gelmesini ister oldum yine. Ama gelmesin de. O kadar soğuk oluyor ki ne yapacak o minik hayvancıklar.

Hayat adaleti olmayan bir düzen zaten.

Sivilce çıktı ansızın, hem de üst dudağımda, ben'imin hemen kenarında. Sızlıyor.

Arnavut böreği nasıl bir şey, merak ediyorum; bari bugün su böreği yapayım. Bilen varsa yine de, mesela tarifini gönderebilir.

İstanbul'da her adımda bir göçmenle tanışmak da bazen sinir bozucu. Hayır, bizimkiler de göçmüş göçmesine de bu Bulgar, Yugoslav göçmenleri ayrı bir güzel. Suyundan mıdır bilmem ama saçlar başlar. Hay bin Allah!

Kan değerlerim iç açıcı az biraz. Değerlerimde minik değişmeler var, sevindirici.

Of.

Ve gidiyoruz; çok çalıştık!
Sevdiceğim'le hoppidi gidiyoruz.

6 aydır ailemi görmedim neredeyse, neden geldim İstanbul'a türküsünü fena ezberledim illallah! Uzun süre yokum, o koy bu koy bu sahil şu sahil yandaki de orman modunda gezmekte olacağım, olacağız daha doğrusu. Anlayacağınız, bir aileden çıkıp bir aileye geçiyoruz. O yüzden bir süre yokuz.

Kalın sağlıcakla, unutmayın bizi, unutturmayın bizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Vay Edepsiz!Ne Söyleyeceksen Söyle Hadi!