2 Nisan 2013 Salı
Havalar Güzelleştikçe...
İstanbul pek güzelleşti maşallah.
İstanbul'dan kastım şehrin dokusundan bahsetmiyorum, neticede kentsel dönüşüm muhabbetine şehrin dokusunun içine ediyorlar, o ayrı. Bu konuda da söyleyecek birkaç sözüm var, unutturmayın.
Ama havalar ısındıkça pek göööözel oldu arkadaş!
Havalar güzel oldukça milletin de kafası da güzelleşiyor, pek anladım.
Dün işe giderken götüne don giymeyi unutan hatunları görünce, üzerimdeki parkadan utandım.
Güzellik merkezlerine gelince, dolu dolu taşıyor, inanabiliyor musunuz, kesim için gittiğim kuaför ancak Perşembe'ye randevu verdi. Kalsın, üstünü başkasına verelim!
Hayır, bu yazın diğer yazdan daha farklı olmasını bekliyor muyum bu güzel havayla?
Hayır. Hatta artık günlerim eskisinden daha heyecansız, daha sıkıcı, daha mala bağlamış, daha kaçıp gidesim şeklinde. Yaza dair planlarımı çoktan yaptım, eve gidip kumsalda uzanıp güneş altında malaklar gibi güneşlenmek ve 74792 tane kitap okumak. Telefon yok, internet yok, hiç birşey yok. Pek ala!
İş stresi, İstanbul zorluğu. Evet, kalsın valla.
Ama İstanbul pek güzelleşti, denize bakınca pek daha iyi anladım. Çok hoş yahu. Ne yapalım, plan yapalım da gezelim arkadaş. Gezelim güzelleşelim!
Sigarayı özledim. Böyle deniz kenarında hafif bir esintiyle mis mis sigaramı içmek, az bitter çikolatamla kahvemi yudumlamak.Ah! Ah'larım yaş ilerledikçe daha da artıyor amına koyayım.
Yaşama fırsatım olmayan birçok gün, hastanede geçirdiğim anlar, hasta yatağında bilincimi kaybetmem, sağlıklıyken iş hayatının stresi, işteyken günü kaçırmak, yaşamı kaçırmak. Siktirip gidesim var da gittiğim yer de sanki ne farklı olacak? Herkes aynı olmasa da ben aynıyım, kendimi değiştirmem gerek sanırım, ama kendimle bir sorunum yok ki benim hacı!
Bugün kendimi değiştirecek kadar kendimi güçlü hissetmiyorum ama o gücü hissettiğimde ses edeceğim.
Velhasıl kelam, geçen hafta karar almıştım, tek tük izin günlerimde İstanbul'da bu kadar güzelken hayatı kaçırmama kararı. Mesela bu hafta, birkaç yere gidip fotoğraf çekeceğim, üç nefeslik ömrümde gitmedim görmedim dememek için. Dememek? Off darlandım, İstanbul'da pek gözeeel ama deeeeeğil miiiii?!
Bahar nezlem başladı bi de, hastalıktan saymıyoruz bunu. Hem zaten, ben hapşurdukça daha bir güzel oluyorum, pek daha bir şirin. Pek daha çocuksu. Zaten hala öyle çocuksu yanlarım olduğundan heralde canım acıyor, insanım ben. İnsanlığını kaybetmiş kişilere yazık.
VE ayrıca, hava güzelleştikçe hormonların kat kat artmasına ne demeli?
Daha sabahın kör saatinde, parklar, bahçeler dolmuş. Hayırlı olsun, aman dikkat.
Abi bu ne iştah, daha gözümdeki çapağı silmeden ben işe giderken, millette ne aşk var, şap şup. Ha bi de sapkın ruhlar pek ortaya çıktı, 15 yaşındaki kızın şort giyip göt baş sallamasına da karşıyım da koca koca adamların böyle torunları yaşlardaki kızlara bakıp hayallere dalmasına da...
Geçenlerde işten gelirken, Allah'tan koşar adım geldim, öküz evladının teki köşe başına geçti ve ardından işediğini gördüm. Mal meydanda değildi ama işediğini görebildim, fıskiyeden!
Avrupa'nın göbeğinde, mahalle arasında! Hepsi bu güzelleşmelerden(!)
İstanbul'u zamanında pek büyütmüşüm ya yaşayınca insan anlıyor, anlıyor ve diyor ki, Ankara'm gibi olamaz!
Ve bugün pek iyi mode:on değilim ya sanırsam ondan bu yazı.
Olsun arkadaş, biz bu hafta yine gidelim, böyle zamanında padişahın baktığı yerden daha çocuksu gözle bakalım!Mis olalım, mis!
Sizleri seviyore canlar! Hepinize sucuklar ve mucuklar!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
bu güzel hava da ofiste olmak ne kadar sıkıcı biliyorsundur üsturupsuz ama bundan daha sıkıcı bir şey varsa o da yazında ki gerçekler :(((
YanıtlaSilyaşım ilerledikçe es geçtiğim her şey daha çok canımı acıtır oldu nedense çıkıp gitmek lazım ama mekandan değil kafadan...kafamdan çıkıp bambaşka bir kafa yaratmalıyım kendime :(
istanbul güzel ankarayı hiç bir yere değişmem (: ama adana bir tane deyip konundaki kent olgusuna laf dokundurmak istiyorum (:
ayrıca yazının en güzel yeri şu an sadece bahar nezlesiyle uğraşıyor olman (: sağlıklı olmanı diliyorum bütün kalbimle (:
öpüldün...eline sağlık.
Kendime bir ben lazım var ya, işte bize ondan lazım be Turşu'm!
SilOfiste olmak neyse de o ofiste bok bok insanlarla uğraşmak zor olsa ah!
Ve evet, tek iyi şey, kesinlikle bahar nezlem!
Ayyy bu kadar hafif bir nezle, uzun süre sonra!Çok şükür!:)
Mucuk meleğim!