12 Aralık 2012 Çarşamba

Anka Kuşu Değilim Ben, Nasıl Yeniden Doğayım!



Kendime kızıyorum... Fena kızıyorum hem de...
Zamanın beni yönlendirmesine,dik duran bünyemin bir anda savrulan bir yaprak gibi ortama ayak uydurmasına kızıyorum. Kızdıkça daha da bunalıyorum, darlanıyorum!
Bir insanın kendine kızmasından daha kötü ne vardır acaba?
Başkasına kızarsınız, şefinize,komutanınıza,müdürünüze,meslektaşınıza,hatta en yakınınıza,annenize,babanıza...Hatta tanımadığınız halde sizi kıl  eden kimseler de çıkabilir ama kendinize kızınca…

İşte o zaman çanlar çalınsın...

Kendime kızıyorum işte,fena kızıyorum!

Kendime kızınca sanki her şey anlamını yitiriyor,ortalık savaş alanı,ben ise enkaz...
Bir enkazdan insan ne bekler ki?
Onu ayağa kaldırmak için sabır ve zaman gerekir.Zaten oldum olası zamanın sabırla olan senkron ilişkisinden nefret ederdim,şimdi daha da nefret ediyorum!

Fena!

Nefret kelimesi bulaştıysa dilime...Sıçtık!
Nefret ettiğim kişi, yine kendim! Yine dost bilip güvendiğim için kendimden nefret ediyorum an be an.
Hani demişler ya insanın kendisinden yakın dostu,kendisinden beter düşmanı yoktur diye...
İşte öyle!

Neden bu kadar kızıyorum kendime?
Bütün kalkanlarımı indirip yeniden güvendiğim için!İnanmaya başlayıp,inandıklarım için vicdanımla baş başa kaldığım anlar için!Haksızlık yaptığım biri var mıdır diye düşündüğüm için!Bana müstehak aslında!Bu kadar saf olmayı nasıl başarıyorum, bilmiyorum!

Oysa inanmakla başlar her şey...
Güvenirsin.Sonrasında her şey gelişir.Frekansı tutturan başarır,tutturamayan yol alır.Ama güvenmek ister insan,inanmak...İnançları boşa çıkınca ne kalır geriye? Yine mi dost kazığı?

Evet,kızgınlığım,kırgınlığım gönülle alakalı...Yazdıklarım,çizdiklerim,söylediklerim ama içinde zerre aşk yok,zerre aşka karşı bir serzeniş yok,bu kırgınlık kendime.İnsanlara hala inanmaya devam eden,onların beni gözlerini kırpmadan kırmalarına izin veren bünyemde!

Bu yüzden çok kızgınım!Kendime kızgınım ve beni de korkutan bu!
Kendime kızınca fena oluyor herşey!Anka kuşu gibi kendi küllerimden doğamıyorum ben!
Sadece geriye benden kalan koca bir enkaz, havası alınmış balon!

Yıkıldım!

Artık güvenmeyeceğim, yeminlen! 

8 yorum:

  1. insanlara güvenmek konusunu ben de düşünmüştüm. Ama insanın doğasında benliğinde var olan bu duyguya insan karşı koyamıyor. Bunun için kendine kızma ve ne olursa olsun içindeki saflığı koru. Çünkü o saflık seni sen yapan, diğerlerinden ayıran.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artik bilmiyorum acaba safligim salaklik mi diye:( Ama dedigin cok dogru hem de cok dogru insan guvenmeden hic hic yapamiyor. Keske yapabilsem, tek basima ah.

      Sil
  2. kimseye inanmadan güvenmeden de ömür geçmiyor malesef, sadece ayarını tutturmak lazım, kimseyle el-ense olmayacaksın yani, benim ayarım budur, sonra kimse beni kendime kızdıracak kadar kıramaz;) ama hep böyle olmuyor tabi, diyorumda ben ne kadar uyguluyorum?işte...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesle bir mesafem var ama hani "iyi niyeti kotuye kullanan kisiler" var ya, bana mi denk geliyor anlamadim ki:(

      Sil
  3. Elbette güveneceksin.İnsanlarla beraber yaşıyoruz,onlarla iş yapıyoruz;her an hesap kitap yaparak geçiremezsin ki hayatını. Bir an ,bir süre herşeye herkese ve özellikle kendine öfkeleniyor insan ve ben bazen gırtlaklarına yapışıp boynumdan damarlar çıkıncaya kadar bağırmak istiyorum yüzlerine karşı: Neden Böylesiniz?? Sonrasında ise herşey sanki geriye sarıyor;çünkü güvenme ihtiyacı var,cepte duran hayalkırıklıkları ve artık hiç istemesen de içinde bir kuşkuyla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keske diyorum sinirim sabit kalsa, bana kalan stresten daha iyidir en azindan. Ama iste ben yumusak basli biriyim oyle kin tutamam. Ah tutsam da guvenmek zorundaymisim gibi hissetmesem ah. Ama haklisin ne desen Madam'im haklisin.

      Sil
  4. Ben sadece kendime güveniyorum artık, bazen kendime de güvenmiyorum hatta.
    Pervin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyor musun ben de genelde sadece kendime güvenirim:(

      Sil

Vay Edepsiz!Ne Söyleyeceksen Söyle Hadi!