28 Ocak 2013 Pazartesi

Benim İçin Aile 3 Kişilikti Oysa...


Kaç yıldır ailemden ayrı yaşıyorum, sanırım 10 sene oldu. Üniversite için çıktığım o eve bir daha giremedim. Gerçi zaten 10 sene içinde kaç ev değiştirdik, söylesem aklınız hayaliniz şaşar. Ancak benim için ev, üstü kapalı bir mekan değil tabii ki. Annemin ve kardeşimin olduğu her yer benim için evdi. Bazen tek kişilik bir ranzada 3 kişi yatmak, bazen de 2 kişilik otobüs koltuğunda 3 kişi oturmak, bazen de yanmayan sobaya inat battaniye altında sarılarak ısınmak. Aile kavramı yıllarca bu oldu benim için.

Üniversiteye gitmek için evden ayrılırken, annemin kapı önünde ağlayarak beni yolcu etmesi.

Sonrasında, tek kalmam.

O an aslında anlamıştım artık her şeyin aynı kalamayacağını.

Üniversite yıllarım boyunca tek yaşadım hep. İster buna kimseyle anlaşamaz bu kız deyin, isterseniz oh keyif çatıyor haspam. Oysa ben tek başıma rahat yaşama düşüncesinden ziyade, tek başıma kalıp ailemi özlemeyi tercih ettim. O dönemde hayatın bana neler göstereceğini bilememekle birlikte daha bir saf bakıyordum hayata, büyümemiştim.

Üniversite biter ve sonrasında iş hayatı derken...

Her daim yalnızdım. Gerek Ankara'da gerek Adana'da. Sonrasında, ne zaman İstanbul'a geldim Sevdiceğim yanımda oldu ama işte bir yanım...

Yine ailem yok.

Geçen bunca zamana rağmen alışmam gerekti oysa;

Yokluğuna alıştım sandığım, oysa her zaman özlediğim babam gelene dek.

20 küsür sene sonrasında eve dönüp sanki manava gitmiş de yolunu kaybetmiş gibi davranan babam.
Yanlış anlaşılmasın, bir yanım hep O'nu özledi, kendime bile itiraf etmeden. O ayrı ama böyle bazı bazı rahat tavırları, aile içinde cancan davranması.Ben baba nasıl sevilir hiç bilemediğimden, tuhaf geliyor işte.

Derken geçenlerde babam geldi, birkaç gün ben de kaldı hatta. Tıpkı normal baba kız gibiydik bu 3 günde.  Hayatımda hiç baba kız olmamıştım, çok tuhaf geldi. Beraber televizyon izledik mesela, meyve yedik, babam soydu hatta, ve hatta babam işten aldı beni, beraber yemeğe gittik, kahvaltı yaptık, sabah babam uyandırdı öncesinde, ben ısmarladım, o kadar büyümüş müydüm?! Yıllar ne çabuk geçmiş, amk!

Sonrasında, babam gitti.

Giderken gittiği günden daha beter, yıllar öncesinden daha beter hem de içim dağlandı.

Oysa, ben yıllardır ailemden ayrı yaşamıyor muydum? Ne olmuştu?!

Sanırım giderek yaşlanıyorum ya da büyüyor kıymeti daha çok biliyorum! Ailemi daha daha özlüyorum.

Oysa benim için aile kavramı böyle değildi ki! Ben sağlıklarına duacıyken, bu haller.

Gittikten sonra babam, hayatımda ağlamadığım kadar hıçkıra hıçkıra gidişine ağladım. Annemi, kardeşimi, oğluşumu göremediğim için daha da içlendim, sarıldım Sevdiceğime. Daha da ağladım.

Zaten ne zamandır ölmekten korkarken...

Onlara birşey olmasın da ben ağlamaya razıyım!

Ama bu mesafe, bu gurbet.Anasını satayım!

14 Ocak 2013 Pazartesi

Ömrüm Milletin Götünü Toplamakla Geçiyor


Bugün yine her gün gibi bol ağrılı bir gündü. Zaten uzun süredir her güne çok ağrılı, bol sancılı uyanıyorum. Uyandığım her güne lanet ediyorum ve sonra yine la havlemi çekip kalkıyorum yataktan. Yataktan ben yerime cesetim kalkıyor ya, olsun. Duvarda asılı duran minik köpüşümün resmine bakıyorum, sonra kardeşcağzım WhatsUp'tan birşeyler göndermiştir diye bir umut WiFi'ye can veriyorum. Göndermişse ekranı içime sokup kokluyorum, sonra gözümdeki yaşı silip güne başlıyorum.

İşte her günüm böyle aynı, aynı sıkıntıyla başlıyor.

Ama bugün daha mı bir bol ağrı vardı,anlayamadım. İnsanın uyurken bile sancıyla uyanması kadar siktiri boktan bir şey var mıdır? İçtiğim ağrı kesicilerin sayısını arttırmak, varolan ağrımı daha da mı arttırıyor bilmiyorum ki ve dahası artık hastayım demek bile...Ben gencim daha.Oysa yaşamam gerek ne güzel anlarım olmalıydı. di'li geçmiş zamanda konuşmak ne acı.Daha yaşım kaç ki?

Yaşamadan geçen her anı bir gün yaşayacağım inancıyla her güne daha da sarılacağım.

Bu söze inanmayalı kaç ayım geçti acaba? Yaradan'a isyan etmeyelim, dermansız dert vermesin de ne zaman dertler,kederler,acılar vesaire'ler ne zaman bitecek be kardeşim?!

ÜSTÜNE ÜSTLÜK bir de saçma sapan gereksiz insanların mikmiklerini çekiyorum ya, ulan Rıza!

İş yerinde ast üst ilişkilerinin boku çıkmış ya herkes birbirini kayırmaca.
Ulan bu kadar ulu orta ağzımıza sıçmayın be.

Kadın milleti, verilen gücü zaten nasıl da gözüne gözüne soka soka kullanıyor ya pes be abicim pes!
Yalakaları geçtim de insanlar nasıl da göt yalamaya meraklı, hala pek anlamış değilim. Kaç senedir bu mesleğin içindeyim de insanlardaki bu göt korkusu!

Yazıklar olsun.

Aynı okulu olmasa da aynı bölümü okuduğum, zamanında belki de onlardan daha çok kalem sallayıp dirsek çürüttüğüm insanların sırf benden önce iş yerine gelmiş olmaları onları meslekte daha mı deneyimli yapar, bu da 4/4'lük bir yarışma sorusudur. Cevabı da belli, pek aşina.

Ama artık hele de bu kadar acıyla,sıkıntıyla,dertle,kederle saçma sapan şeyleri çekip iş yerinde geçen 8-10 saatimin boka sarması. Bok.

Zamanında kime ne verdilerse hala çıkaramıyorlar, bu da pek aşikar.

Koy götüne.

Ve bunun haricinde, en can dostuma canım sıkılıyor. Pek de güzel gitmeyen günler geçiriyor O da ben gibi. Gerçi O'nunkisi daha bir farklı. El içine çıkmadan derdini bilemezsin dert annem. Anlıyorum caaağnıııım sanıyor insan da, o moda girmek pek de bir farklı.

Can sıkıntısına sebep olan şey, yine bir bağyan O'nun da.
Zaten nedir bu bizim birbirimizden çektiğimiz kardeşim?! Çamır atmadan birbirimize, nispet etmeden biraz kendimizi idare etsek, zor mu la!!!

Derdi kederi cağğğğğnımın, bebek. Olmuyor, olamıyor. Bir kaç senedir evli olmasına karşın, eşi ve ailesi hayvani bir tutkuyla bebek istiyor, haliyle bu da istiyor da olmayınca olmuyor, zamanı gelmemiştir, vardır zamanı,hayırlısıyla falan diyoruz da işte desek de insan acaba diyor. Dedikçe yiyor ve şişiyor canım. Doktorlar stres yapma dese de kolay mı hacu? Ve bunun da 2 tane dosta düşmana vermeye görümcesi var 1'er arayla çat diye evlenen. Ve çat diye aniden korunmalarına karşı hamile kalan!

Bir insan neden durduk yere korunuyoruz ama işte Allaaaaaah verdi ayyyy alınmadın diğğğ mi? diye sorar ki. ,Sormuş işte çat diye evlenenlerden biri. Sürtük karı. Eminim korunmamıştır, sırf adamı bağlamak için o 3 kuruşluk aklıyla yapmıştır diye düşündüm. Söyledim de. Söyledim söylemesine de ağlamasını engelleyemedim ki! Öyle bir ağladı ki yüreğim dağlandı.

Olsun dedi, Allah anasıyla büyütsün!

Ben de farklısını düşünmem, bebek neticesinde. Ben de istiyorum bir gün anne olmayı ama hanisi böyle yaraya tuz basa basa olur mu?!

Ama işte eminim o yavşak ağızlı durmayacaktır.

Zaten enişteye de pes dedim! Saçma sapan laflar etmiş, Allah ne diiiiiyiiiiim!

Yani anladım ki, herkesi sınıyor bu aralar Yaradan!

Bir İnce Ses'in de dediği gibi, bu aralar herkes pek bir mutsuz!

Mutlu olan varsa da tütütütütü!Bin maşallah. Ama ben işte, durum malum. Hayatım siktiri boktan insanlar yüzünden her şeye tahammül etmekle geçiyor.Ve bittabi ağrılara dayanmakla.

O bu değil de; ailemi görmeden, minik patileri öpmeden bir gün uyanamamaktan korkuyorum.

Daha gencim ben, yaşayacaklarım olmalı, yaşamadığım kadar güzel.

11 Ocak 2013 Cuma

Gecenin Titreşimini Onunla Birlikte Hissedin!



Gece, yatak ve seksi bir kadın... Telefonun ve Durex’in de varsa tamamsın. Aşk hayatına biraz heyecan katmak isteyenler videoyu mutlaka izlesin! Videoda Durex kızı Alina zıplıyor, yatağı da odayı da sallıyor. İzlerken bile titreşimi hissetmemek elde değil. : )

Eğer bu deneyimi bizzat yaşamak istiyorsanız, oluşan titreşimlere göre yataktaki performansınızı ölçen Sexmograf uygulamasını buradan indirebilirsiniz: https://itunes.apple.com/us/app/sexmograf/id507055633?mt=8
Yapmanız gereken tek şey uygulamayı açıp telefonu yatağa koymak... Gerisi size kalmış!

Ayrıca Sexmograf için bir de keyifli bir oyun hazırlamışlar. http://www.durexsexmograf.com/ adresinde oynayabileceğiniz oyunda, parmakları çalıştırarak odayı sallıyorsunuz; sonunda da Alina’nın sürpriz videolarıyla karşılaşıyorsunuz. Ne kadar tık, o kadar yüksek performans... Kısacası performansına güvenenler Sexmograf’a!

Açıkçası Durex’in daha neler yapacağını merak ettim... https://www.facebook.com/Durex.Turkiye adresinden takip etmekte fayda var.

Bir bumads advertorial içeriğidir.